Birgül Çamtepe uit Beringen deelt haar verhaal over het leven in België en de waarde van haar familie, de kracht van doorzettingsvermogen, en het belang van onderwijs en hard werken.
Ze werd geboren in 1967 in Beringen en is altijd in de stad gebleven. Ze is getrouwd en heeft een zoon, en haar familie is groot en hecht. Ze is een van de zeven overgebleven broers en zussen en samen hebben ze 17 neven en nichten, waarvan sommigen al getrouwd zijn en kinderen hebben. Ondanks het drukke gezinsleven heeft ze altijd het geluk gehad om in een welvarende omgeving te leven.
Birgül spreekt met veel respect over haar vader, die in 1964 als mijnwerker naar België kwam. Na 22 jaar hard werken in de mijn verloor de familie haar vader in 1985 door een hartaanval. Hij was niet alleen geliefd binnen de familie, maar ook bij zijn collega's, die zijn harde werk en toewijding zeer waardeerden. Haar vader was een zeer geleerde man in zijn omgeving, en hij moedigde zijn kinderen altijd aan om goed onderwijs te krijgen. Dankzij zijn inspanningen hebben zij allemaal hun studies afgerond en een stabiel leven opgebouwd.
Haar moeder, die in 1965 naar België kwam met drie kinderen, was een zorgzame en onvermoeibare vrouw. Ze zorgde voor de familie en hielp andere immigranten om een toekomst op te bouwen. Ondanks de zware omstandigheden, zoals het handmatig wassen van kleding en het ontbreken van luxe zoals luiers, hield ze het gezin draaiende. Birgül benadrukt dat hoewel de kinderen nu zelf werken, ze zich niet kunnen voorstellen hoe zwaar het voor hun ouders was.
Zelf heeft ze altijd werk kunnen vinden dankzij haar veelzijdige opleidingen, waaronder naaister, ouderenzorg en elektromechanica. Dit stelde haar in staat om haar hele leven in België te werken, waar ze altijd onderwijs- en werkgelegenheidskansen heeft ervaren. Ze moedigt jongeren dan ook aan om gebruik te maken van de vele mogelijkheden die België biedt om zich te ontwikkelen.
Birgül is blij dat haar familie naar België is gekomen. In Turkije zou onderwijs veel moeilijker zijn geweest, vooral met een groot gezin, en de kosten zouden onbetaalbaar zijn geweest. Hoewel de familie nooit de wens heeft gehad om permanent naar Turkije terug te keren, heeft België haar de stabiliteit en de kansen geboden die ze zo waardeerde.
Ze heeft nooit problemen ervaren in België. In tegenstelling tot sommige andere migranten, die misschien met discriminatie te maken hebben gehad, heeft zij dit nooit zelf ervaren. Birgül heeft altijd geprobeerd zich goed aan te passen en zegt dat haar enige verdriet het verlies van haar vader en broers is, maar verder is ze gelukkig in België.
Haar advies aan haar kinderen en kleinkinderen is simpel: wees goede mensen, toon respect naar anderen, kies het juiste pad, en zorg ervoor dat je een waardevol beroep hebt. Dit, volgens haar, is de sleutel tot een goed leven.
BİRGÜL ÇAMTEPE
BERİNGEN
Ben 1967 yılında Beringen’de doğdum. Doğduğum yıldan bugüne hiç yer değiştirmeden aynı belediye sınırları içinde yaşadım. Evliyim ve 1 oğlum var.
Şu anda hayatta 7 kardeşiz. Hepimizin düzeni var. 17 yeğen var ve bunlardan bazıları evli onların da çocukları var. Böyle mutlu mesut bir hayatımız var.
Babam Çevresinde Çok Sevilen Bir İnsandı
Babam 1964 yılında Belçika’ya bir maden işçisi olarak geldi. 1985 yılında kendisini bir kalp krizi sonrası kaybettik. Kendisi 22 yıl maden ocağında çalışmıştı.
Babam Belçika’da 1 yıl çalıştıktan sonra 1965 yılında annemi de Belçika’ya getirdi. Annem Belçika’ya geldiğinde 3 çocuğu vardı.
Babam maden ocağında çok sevilen bir işçiydi. Maden Ocağında mühendisler babamı çalışkanlığından dolayı çok severlerdi.
Belçika’ya İlk Gelenleri Çok Takdir Ediyorum
Belçika’ya ilk gelenlere babam dahil çok saygım var. Onlar çok zor bir dönemden geçtiler. Dil yok, yol iz bilmiyorlar ama hep bu zorlukları aştılar. Örneğin kendi kasabasında dışarı çıkmamış birçok insan buralardan arabaları ile kendi memleketlerine kadar gidebildiler.
Hatta aralarında okuma yazması olamayan birçok insan vardı. Buna rağmen buralara gelip çalışıp düzen kurmak kolay bir şey değil. Bundan dolayı onları çok takdir ediyorum.
Babam Bize İyi Okuyun Diye Telkinde Bulunurdu
Babam maden ocağında çalıştığı dönemlerde en çok isteği çocuklarının iyi bir eğitim alması oldu. Bizim hep derslerimizi sorar bizi zorlardı. Biz kardeşler olarak eğitimimizi tamamladık ve iş hayatına atıldık. Babamıza bize yönelik yaklaşımından dolayı ona her zaman şükran duyuyorum.
Annem Çok Yardımsever Harika Bir İnsandı
Annemin geldiği yıllarda ise 9 evladı vardı. Sonra memleketten dayılarımız akrabalarımız geldiler, onlara da evini açtı bir istikbal edinmeleri için yardımcı oldu. Annemin bundan dolayı bir iş hayatı olmadı. Çünkü o her zaman evde olanlara hizmet etmek durumundaydı. Yemek yapmak, çamaşır yıkamak, ev temizliği, alışveriş her şey ona aitti.
O zamanlar öyle lüks bir hayatları da yoktu. Çamaşır elde yıkanırdı, bulaşık öyle. Öyle ilk yıllarda pampers falan da yoktu. Onca çocuğun bezi de elde yıkanırdı. Bizler bugün bir iş yerinde çalışıyoruz ancak o dönemlerde anne babamız gibi yorulduğumuzu hiç zannetmiyorum.
Girdiğim İşlerde Hiç Yabancılık Çekmedim
Ben burada doğdum büyüdüm. İlk önce genel meslek eğitimleri aldım. Önce terzilik diploması aldım. Sonra sağlık sektöründe yaşlı bakım diploması aldım. Sonra bir de elektro mekanik diploması aldım. Böyle çok yönlü bir eğitim süreci geçirdiğim için girdiğim işlerde hiç yabancılık çekmedim.
Belçika’da Eğitimde Çok Fırsat Var
Bütün genç kardeşlerime bu bağlamda bir çağrıda bulunmak isterim. Okumak çok güzel bir şey. Bu ülkede okumak isteyen gençlere birçok fırsatlar var. Bunları değerlendirsinler. Mutlaka okusunlar.
Türkiye’de Kalsak Okuma Şansımız Yoktu
Ben bu açıdan iyi ki; Belçika’ya gelmişiz diyorum. Çünkü aynı imkanları Türkiye’de bulmamız çok zordu. Biz hele hele 9 kardeşle okumamız imkansızdı. Türkiye’de okula gitmenin çok büyük maliyeti var. Bunu finanse edecek de bir durumumuz yoktu.
Kesin Dönüşü Hiç Düşünmedik
Benim birgün Türkiye’ye kesin döneriz gibi bir düşüncem olmadı. Biz burada doğup büyüdük. Arkadaş gurubumuz, aile gurubumuz hepsi burada. Onları burada bırakıp da bu ülkeyi terk edemeyiz. Ayrıca buraya tırımlar yapmış durumdayız. Evimizi burada yaptık. Çocuklarımız burada yaşıyor, okula gidiyorlar.
Biz ancak tatil amaçlı Türkiye’ye gidebiliriz. Belki bir de emekli olunca. Şayet burada yeterli bir geliriniz olursa örneğin dolgun bir emekli maaşınız varsa uzun süreli veya sürekli orada yaşamayı düşünebilirim.
Bu Ülkede Hiç Zorluk Yaşamadım
Bu ülkede benim hiçbir mutsuzluğum olmadı. Bu ülkede başkalarının dediği gibi öyle dışlama, ırkçılık gibi konularla karşılaşmadım. Bundan şikâyet edenler biraz kendi durumlarını gözden geçirmeliler.
Ben sadece babam ve kardeşlerimi kaybettiğim zaman çok üzüldüm. Onun dışında bu ülkede beni üzen bir şey olmadı.
Çocuklarımız, Torunlarımız Doğru Yolda Yürüsünler
Benim bir oğlum var, yeğenlerim de çok. Benim onlara nasihatim öncelikle iyi insan olsunlar. İnsanlara saygılı olsunlar. Doğru yollarda yürüsünler. Mutlaka geçerli bir meslek sahibi olsunlar.